1 Aralık 2011 Perşembe

KADININ İÇ DÜNYASINA KISA BİR YOLCULUK: 10 MÜTHİŞ “KADIN-KADIN” DÜETİ

Ben uslanmaz bir “seyyahım”…! Ne yapayım, kanımda var, içime işlemiş… 3 gün bir yerlere gidemezsem kurtlanmaya başlıyorum, hemen internet gezi siteleri açılıyor ve hayaller kuruluyor, kah oradayım kah başka bir yerde... Ama bir de içsel yapılan yolculuklar vardır ki, bir insanın kendi ruh sağlığı için bu yolculuklara sık sık çıkması lazımdır. İşte bu düşünceden dolayı bu yazının fikri ve başlığı ve metni ve ruhu ortaya çıktı… Hayat denen bu  muhteşem yolculukta, 5 duyunuza hitap eden şeyler arasında, beraber şarkı söyleyen iki kadının ne kadar da hoş olduğunu fark ettiniz mi hiç…?
1.      No More Tears (Enough is Enough) / Barbra Streisand ve Donna Summer   
Bu düet, adı yukarda geçen, benden daha iyi tanıdığınız iki müthiş ses tarafından     1979’da üne kavuşturulmuştur. O dönemler Barbra Streisand daha çok kolay dinlenen, slow müzikler söylerken; Donna Summer disko müzikleriyle ünlüydü. Şarkı bu iki tarzı harmanlıyor ve ortaya ilk 2 dakikası yavaş söylendikten sonra, gayet yüksek ritmli bir disko hitine dönüşen bir çalışma çıkıyor. Şarkıda sevgililerine yol gösterip, tavır alan iki güçlü kadını dinlediğimiz için, popüler olduğu dönemde adeta bir “feminist marşı”na dönüşmüş…!

2.      Tell Him / Celine Dion ve Barbra Streisand 
Madem Streisand’dan başladık, o zaman “2 Kadın” düeti dediğimizde birçok insanın hemen ilk aklına gelecek müthiş şarkı “Tell Him” ile devam edelim… Şarkı 1997’de bu iki sanatçı için özel olarak yazılmış ve her ikisi de ayrı ayrı albümlerinde aynı şarkıya yer vermiştir… Güzel de bir hikayesi var; 24 Mart 1997 tarihinde Oscar ödül töreninde en iyi şarkı ödülüne aday olanlardan biri de Streisand’ın hem yönetip hem oynadığı “Aşkın İki Yüzü (The Mirror Has Two Faces)” adlı filminde kullandığı (ve yine Bryan Adams ile birlikte seslendirdiği) “I Finally Found Someone”dır. Ödüllerin dağıtıldığı gün Streisand törene katılmamayı tercih etmiştir ve bu şarkıyı söyleme görevi önce Natalie Cole’a verilmiş, fakat törene 2 gün kala Celine Dion’a teklif edilmiştir. Dion tereddütte  kalsa da kabul etmiştir görevi ve Oscar tarihinde aynı gecede iki defa sahneye çıkıp şarkı söyleyen tek şarkıcı olmuştur…
O gecenin birkaç gün sonrasında Streisand, Dion’a bir kart ve çiçek göndererek “Şarkımı çok güzel söyledin, harika bir şarkıcısın… O gün orada olup seni dinleyemediğim için çok pişmanım, bir dahaki sefere beraber bir şarkı söyleyelim” demiştir. Eh, cevap da hiç fena olmamış…

3.      When You Believe / Whitney Houston ve Mariah Carey  
 “I Finally Found Someone” en sonunda Akademi ödülünü kazanamamıştı ancak şimdi “Prince of Egypt” filminin ödüllü şarkısı var sırada. İlginç bir şekilde tüm medya desteğine ve canlı promosyonlara rağmen ABD’de pek de beklediği ilgiyi görmeyen ve billboardlarda ancak 15. sıraya gelebilen çalışma, özellikle Avrupa’da ve genel olarak dünyanın diğer ülkelerinde çok daha büyük başarılara imza atmış 1998 yılında.

4.       Barcarolle / Anna Netrebko ve Elina Garanca 
“Operet” sanatının ilk büyük ustası olan Jacques Offenbach’ın, Alman Romantikler’ inden tanınmış yazar ve besteci E.T.A. Hoffman’ın bir öyküsünden esinlenerek yazılan, üstün nitelikteki bir librettodan elde ettiği ve “Hoffmann’ın Masalları” adını taşıyan eseri maalesef ancak sanatçının ölümünden sonra ilk defa Paris’te oynandı ve o günden sonra da opera dünyasının vazgeçilmezleri arasına girdi. Bu 3 perdelik eserde aynı zamanda başkahraman olan Hoffman’ın opera sanatçısı Stella’ya olan aşkından dolayı bir gece kendini içkiye verip, içkiyi fazla kaçırınca daha önceki 3 sevgilisini hatırlamasıyla olaylar gelişir. Her perdede başka bir sevgilisini hatırlayan Hoffmann’ın son perdede aklına “Giulietta”, Venedikli “courtesan” gelir…
Perde ünlü “Barcarolle” ile açılır. Bu kelimenin aslı İtalyanca’dır ve “barca”; kayık, tekne, sandal anlamında kullanılır. “Barcarola”lar ise Venedikli gondolcuların söyledikleri tipik şarkılardır…
Bu yorum günümüzde hayli popüler olan ünlü Rus soprano Anna Netrebko ve Latviyalı mezzo- soprano Elina Garanca’ya ait…

5.      All The Things You Said / t.A.T.u 
 Bu iki sansasyonal Rus kızı kim unutabilir ki? Grubun adı bile “bu kız / bu kızı”… eh arayı da “seviyor” olarak doldurarak doğmuş. Aynı zamanda Rusça’da argo bir sözcükmüş… “All The Things You Said” tüm dünyada ünlü olmalarını sağlayan hitleri. 2000li yılların başlarında yapımcılarının dişçi koltuğunda uyuyakalıp gördüğü bir rüyadan ilham alarak yaptığı bir şarkıdır. Bir genç kızın iç dünyasını anlatmaktadır; bu genç kız başka bir kıza aşık olmuştur… Kendine ne olduğunu anlayamamaktadır, hem huzursuzdur aynı zamanda da mutsuz. Çevresinde kendisini hiçbir şekilde onaylamayan bir kalabalık vardır.
Kanımca şarkının ünlü klibi bir METAFOR harikası… Lise formasıyla, parmaklıklar ardında devamlı yağan yağmur altında sevgiyle birbirini öpüp kucaklayan kızlar, aynı zamanda bu parmaklıkların diğer tarafında davranışlarını onaylamaz ve kınar şekilde kendilerine bakan topluluktan korkmaktadır. Fakat şarkının sonunda güneş açıp kızlar elele uzaklaşırken, “kafesi” de, içinde tüm katı yargıları ve kınamaları olan insanlarla birlikte arkalarında bırakırlar… Aslında kafesin içinde olan kınayanlardır…

6.      Erkekler Ağlamaz / Nilüfer ve Şebnem Ferah 
Hiçbir şey eklemeye gerek duymuyorum… Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi yorumcularından Nilüfer ve daha genç kuşak yine çok iyi bir müzisyen olan Şebnem Ferah’tan muhteşem bir düet…

7.      Sisters Are Doin’ It For Themselves / Annie Lennox ve Aretha Franklin
80li yılların ortasında yine hit ve “feminist marşı” olmuş şarkı! İngiliz Annie Lennox ve R&B’nin kraliçesi ABD’li Aretha Franklin’i bir araya getiren şarkının sözleri de bir hayli sarkastik: “Bir zamanlar her başarılı erkeğin ardında, başarılı bir kadın vardır derlerdi… Ama şimdiki zamanlarda biliyorsunuz ki bu doğru değil… Artık mutfaktan çıkıp size söylemeyi unuttuğumuz şeyi söylüyoruz; “aplalar” bunu kendileri için yapıyorlar, iki ayaklarının üzerinde kendileri duruyorlar…” BAYILIYORUM!

8.      Flower Duet / Anna Netrebko ve Elina Garanca Leo Delibes’in ilk defa Paris’te sahneye konmuş 3 perdelik operası Lakme’nin ilk perdesinde söylenen arya, belki de 2 soprano için yazılmış aryaların en güzelidir. Bir Brahma rahibinin kızı olan Lakme ile hizmetkarı Mallika, çiçek toplamak için gittikleri nehrin kenarında söylerler bu düeti.  
1980ler itibarıyla birçok filmde, reklamda, medyada sıkça kullanılmıştır. Lakme operası, doğuya birçok yolculuk (ülkemiz de dahil olmak üzere) yapıp, beraberinde geri Batıya götürüp egzotikliğiyle herkesi etkileyen Pierre Loti’nin bir eserinden ilham almıştır.
 

9.      You’ve Got a Friend / 5 Divas
Her ne kadar “düet” desek de başta, 1998’de müzik eğitimine katkıda bulunmak için bir araya gelip “Divas Live” adlı bir konser veren bu 5 harika kadını da listeme almak istedim… Aretha Franklin, Gloria Estefan, Celine Dion, Shania Twain ve Mariah Carey’ den oluşmaktaydı 5 Divas. 1971’de bestelediği ve söylediği “You’ve Got a Friend” adlı şarkıda da, piyanonun başındaki Carole King, konuk şarkıcı olarak katılmıştı.

10. Duetto Buffo Di Due Gatti / Montserrat Caballé ve Montserrat Marti
Kadınlar için birçok düet bestelemiş olan Rossini’ye atfedilen bir parça var ki akıllara zarar…! Bu parça ustanın hiçbir operasında bulunmuyor ancak birçok temsil sonrasında da bis yapan sanatçılar tarafından seslendiriliyor. Parçayı ezberlemek kolay çünkü tek bir kelime tekrarlanıyor; “miyav”!
İşin şakası, Rossini’ye atfedilen “İki Kedinin Düeti” gerçekten çok ironik bir parça. Sanat dünyasında, hele hele opera gibi rekabetin çok yüksek düzeyde olduğu süzme bir sanatta bu iyice ayyuka çıkıyor. Birbirlerini çekemeyen sopranoların içsel ruh hallerini de kanımca bu parça çok güzel özetliyor…!
Klasik bir “koç burcu” kadını olarak sahnede hep kendinden emin ve nüktedan olan Barcelona’lı çook ama çok büyük sanatçı Montserrat Caballé bu düeti çok sever ve genelde kızı Montserrat Marti ile beraber yorumlar…  
Bu arada Caballé 2 yıl sonra 80 yaşına basınca sahnelere veda edeceğini açıkladı… Dolayısıyla 2 yıl sürecek dünya turnesinde bir şekilde yakalayabilirseniz bu müzik devini canlı izlemenizi şiddetle tavsiye ederim…!
 BENGİ IŞIL GÖKTÜRK :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder